Hemoroid ve buna benze rahatsızlıkları olan hastaların beslenmesine dikkat etmesi gerekir. Hemoroid ameliyatı olmak ile bu sorunlardan kurtulamazsınız. Doğru beslenme alışkanlıklarına sahip olmak çok önemli. Özellikle hemoroid hastalarının bazı besinleri fazla tüketmesi gerekiyor, bunun yanında uzak durması gereken besinlerde var. İşte size beslenme ile ilgili olarak bazı ipuçları.
Kabızlık nedir, Kabızlık Neden Olur? Belirtileri Nelerdir? Nelere Yol Açar?
Hemoroid hastalığının en önemli nedenlerinden biri olan kabızlık problemi ciddiye alınmalıdır. Aşırı kabızlık ciddi sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Buradaki bilgiler size yardımcı olacaktır.
Sürekli gaz şikayetiniz var, 5 aylık hamile gibi dolaşıyorsunuz, saklamakta güçlük çekiyor utanıyorsunuz, arada karın bölgenizde batıcı ağrılar oluyor, laksatif çayların bağımlısı olmuş durumdasınız. Üzülmeyin, yalnız değilsiniz!
Kabızlık, modern Batı toplumlarında hemen herkesin sorunu, en büyük şikayet. Her 5 kişiden birinin bağırsaklarıyla ilgili bir sorunu var. Her gün dışarı çıkabilenlerin sayısı inanılmaz az. Ancak çoğumuz belin altındaki sorunları rahatlıkla söyleyemediğimiz, hasır altı ettiğimiz için sorun çözümsüz bir şekilde sürüp gidiyor. Ve kabızlık, enerjinizden mental performansınıza, cildinizden ruhsal halinize kadar sağlığınızı hemen her alanda etkiliyor.
Araştırmalara göre sürekli kabızlık çekenlerin ileride kalın bağırsak kanserine yakalanma oranları çok daha fazla
İngiltere’de her yıl 20 bin kişi kalın bağırsak kanserinden ölüyor, ABD’de ise en çok görülen kanser türlerinden biri.
Kabızlığın Belirtileri Nelerdir?
• Dışkıyı çıkarmakta zorlanmak
• Sert dışkı
• İstediğiniz halde dışkı çıkaramamak
• Karın bölgesinde ağrı
• Şişkinlik
• Haftada 3’den az dışarı çıkmak
• Dışkının vücuttan çıkış bölgelerinde -rectum veya anüste-ağrı hissi.
• Nadiren tuvalet ihtiyacı hissetmek.
• Bağırsakları boşalttıktan sonra hâlâ ‘içeride bir şey kalmış hissi’
• Dışkının mukusla (sümüksü bir salgı) karışık gelmesi
• Anüste şişler oluşması
Sağlıklı bağırsak hareketi nasıl olmalı?
• Tuvalete oturduğunuzda beklemek zorunda kalmamalısınız
• Ikınmayı gerektirmemeli
• Dışkı kolaylıkla kayarak çıkmalı
• Dışkılamanın ardından bağırsaklarınızın tamamen boşaldığını hissetmelisiniz. Bir rahatsızlık duygusu kalmamalı.
Kabızlığın Nedenleri Nelerdir?
• Yanlış beslenme
• Hareketsizlik
• Aşırı yemek
• Yeterince su içmemek
• Stres
• Hemoroidler
• Enzim eksiklikleri
• Çeşitli bağırsak hastalıkları
• Laksatifler
• Karaciğer veya safra kesesi hastalıkları
•Kas zayıflığı
•Prostat sorunları
• Bazı ilaçlar
• Zayıflama rejimleri
• Yiyecek tarzı değişikliği
Kabızlık nelere yol açabilir?
• Baş ağrısı
• Halsizlik, kronik yorgunluk
• Cilt bozuklukları
• Ağız kokusu
• Keskin vücut kokusu
• Hemoroid: Anüs çevresinde genişlemiş damarlar
• Divertikül: Bağırsak içinde çıkıntılar
Kalın bağırsak kanseri
Beslenme şekli ve yaşam stilinin bağırsaklar üzerinde büyük etkisi var. Uzmanlara göre günde 3’den haftada 3’e dışkı çıkarmak normal. Ama sıklığı kadar görünümü de önemli. Dışkının ideal rengi açık kahverengi. Eğer rengi çok koyu ise yanlış besleniyorsunuz demektir. Çok kötü kokması da yanlış beslenmeye işaret. Suda yüzmeli, sifonu ilk çekişte gitmeli.
Kabızlık kadınlarda daha sık görülür
Hamilelik ve adet öncesinde artabiliyor. Yaşlılarda sık görülmesinin nedeni büyük oranda hareketsizlik.
Kabızlıkta vücutta neler oluyor?
Normalde sağlıklı bir kişide kalın bağırsak ritmik kasılmalarla içindekileri 24 saat gibi bir sürede çıkışa doğru sürüklüyor. Kabız kişide ise dışkı kalın bağırsak içinde çok uzun süre kalıyor. Bu uzamış sürede dışkının içindeki su bağırsak duvarından emiliyor ve katılaşan dışkının bağırsak içinde ilerlemesi ve dışarı atılması zorlaşıyor.
Yiyecek artıklarının dışarı atılması gecikince bu artıklar kalırı bağırsak içinde çürümeye, kokuşmaya başlıyor.
Bağırsak içindeki zararlı bakteriler bu artıklardan besleniyor, gaz oluşturuyor, toksin salıyor, bağırsak duvarına zarar veriyorlar. Bu toksinler bağırsak duvarından emilerek genel dolaşıma katılıyor.
Bağırsaklarınıza kulak verin
Kabız kişiler tuvalete gitme ihtiyacı hissetmezler. 4-5 gün dışkı çıkaramayan ama bir rahatsızlık da hissetmeyen kişiler var. Küçük küçük, topak topak dışkı bağırsak duvarını tuvalete gitme ihtiyacı uyandıracak kadar uyaramıyor. Uyarı olmayınca da tuvalete gitme ihtiyacı hissedilmiyor. Bunun üzerine dışkı küsüyor ve çıkışı terk edip, kalın bağırsak içlerine geri dönüyor. Burada iyice suyu çekilip, küçülüp sertleşiyor. Dışkı ne kadar küçülürse çıkarmak da o kadar zorlaşıyor. Anal kanal civarında sıkışıp kanamaya ve acıya neden olabiliyor. Bağırsaklarınıza kulak verin. Dışkı ihtiyacı hissettiğinizde mutlaka tuvalete gidin, geçiştirmeyin. Ancak bu şekilde bağırsaklarınızı düzenli açılmaya alıştırabilirsiniz.
Dışkı vücudunuzu ne kadar zamanda terk ediyor?
Bunu anlamak için küçük bir test yapabilirsiniz. Akşam büyük bir tabak ıspanak veya mısır yiyin.
Saat kaçta yediğinizi bir kenara yazın. Tuvalette dışkınıza dikkat edip yiyeceklerin vücudunuzu ne kadar zamanda terk ettiğini bulabilirsiniz. Normalde bu süre 24 saati geçmemeli. Eğer 24 saatten fazlaysa yiyecek artıkları bağırsaklarınızda çok uzun süre kalıyor demektir. Bu da kalın bağırsak hastalıklarına yakalanma riskinizin art tığı anlamına gelebilir.
Kabızlık nasıl geçer evde bitkisel çözüm. Kabızlık hemen nasıl geçer, ne yemeli, ne yapmalı, neler içilmeli, nelerden uzak durulmalı. Kabızlık önleyici bitkiler, ilaçlar, şuruplar nelerdir? Evde kabızlığı önleyici olarak neler yapılabilir. Kabızlık ve şişlik sorunu için çözüm önerileri.
Sadece beslenme şeklinizi değiştirerek kabızlıktan tamamen kurtulmanız mümkün. Araştırmalar kabızların % 6o’ında diyet değişikliğinin sorunu çözdüğünü gösteriyor. Eğer geriye kalan % 40’ın içine girecek olsanız bile yine de önerileri uyguladıktan sonra büyük gelişme sağlayacaksınız.
Kabızlığın En Büyük Nedeni Yanlış Beslenme: Kahvaltıyı Atlamayın
Bağırsaklar için günün en önemli zamanı sabah uyandıktan sonraki ilk saat. Yataktan kalkar kalkmaz beyin, kalın bağırsağın duvarındaki kaslara ‘uyan’ mesajı yolluyor. Bunun üzerine kalın bağırsak kasılmaya başlıyor. Ve ritmik hareketlerle içindeki artıklar çıkışa doğru sürükleniyor. Bazıları sabah yataktan kalkar kalmaz tuvalete koştururlar. Çoğu kişi ise kahvaltıdan sonra tuvalete çıkar. Daha ağzınıza ilk lokmayı koymanızla birlikte tüm sindirim sistemi çalışmaya başlıyor. Kalın bağırsak üzerindeki uyarılar da böylece daha çok arttığından daha çok kasılmaya başlıyor ve tuvalet ihtiyacı doğuyor.
Sabahleyin işe koştururken kalın bağırsağın keyfini bekleyecek zamanınız yok. Bu yüzden tuvalet ihtiyacınız çok şiddetli değilse buna aldırmayıp iş yerinize koşuyorsunuz Ardından günün telaşı, telefonlar, toplantılar derken unutup gidiyorsunuz. Ne dersiniz, bu tablo size tanıdık geliyor mu?
Sabahları sadece 15 dakika erken kalkıp kahvaltınızı edin ve kendinizi sabahları tuvalete çıkmaya alıştırın. Bağırsaklarınızı buna bir kez alıştırdığınızda aynı şekilde düzenli biçimde devam edecektir. Sadece 15 dakika erken kalkmanın sağlığınızı ne kadar etkilediğini hayretle fark edeceksiniz.
Liften zengin yiyeceklerle beslenin
Kabızlığı önlemek, bağırsaklarınızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamak için liften zengin besinlere ağırlık vermeniz gerekiyor.
Lif nedir ve niçin bu kadar önemli?
Lif, bitkilerin hücre duvarlarında bulunan bir karbonhidrat türü. Bitkilerin hücre duvarları polisakkarit adı verilen büyük karbonhidrat zincirlerinden oluşur. Bunlar birçok şeker molekülünün yan yana gelmesiyle oluşur. Bu şeker molekülleri birbirine öyle sıkı bağlanmıştır ki, sindirim sistemi enzimlerimiz bunları parçalayamaz. işte sindirilemeyen bu karbonhidrat türüne lif denir. Lifi sadece bağırsaklardaki bakteriler çözebilir, sindirebileceğimiz bir hale getirebilirler.
Lif tüm meyve ve sebzelerde, özellikle de kabuklarında bulunuyor. Suda çözülen ve çözülmeyen tipleri var.
Suda çözülen tip
Yulaf, baklagiller; meyve ve yapraklı sebzelerde bulunuyor.
Bu lif türü şeker molekülleriyle birleşip emilimlerini yavaşlatıyor, kandaki şeker düzeyini ayarlıyor. Ayrıca kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürmeye yardımcılar.
Suda çözülmeyen tip
Buğday, arpa, kahverengi pirinçte bulunuyor. Bu tür lif, suyu emip dışkıya hacim katıyor ve dışarı atılmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca lifin kaba parçacıkları kalın bağırsak duvarındaki sinirleri uyarıp bağırsak hareketlerini tetikliyor. Böylece yiyecek artıklarının vücutta kalma süresi azalıyor, enfeksiyon ve bazı yiyeceklerin -özellikle de etin bağırsak içinde çürüyüp kokuşmasıyla oluşan kanserojen maddelerin neden olduğu hücresel yapı değişmesi yani kanserleşme önlenmiş oluyor.
Eğer eti çok seviyor, çok yiyorsanız liften çok zengin beslenmeniz gerekli
Bağırsaklarımızın düzenli çalışması için günde 18 gr lif yememiz gerekiyor. Ancak bu miktar bağırsağı tembelleşmiş, sürekli kabızlık çeken kişilerde yeterli olmuyor. İdeali günde 30-35 gr. Araştırmalar, modern toplumlarda bir kişinin günde ortalama 10 gr civarında lif yediğini gösteriyor. Bu da kabızlığın neden bu kadar yaygın olduğunu açıkça gösteriyor.
Sebzelerdeki lifi çoğu pişirilirken zarar görüyor, Bu yüzden mümkün olduğunca çiğ veya az pişmiş yemeye çalışın.
Lif Kabızlığı Önlemede Niçin Bu Kadar Önemli?
• Dışkının bağırsakta daha kolay ilerlemesini sağlıyor; dışkının bağırsakta kalış süresini kısaltıyor.
• Kan şekeri düzeyini dengeliyor. Hemoroid Hastası Nasıl Beslenmeli?
• Kolesterol seviyesini düzenliyor, böylece kalp hastalığı riskini azaltıyor.
• Hemoroid, divertikül, safra taşları, böbrek hastalıkları, kabızlık ve kolon kanserine karşı koruyucu.
• Bağırsakta toksinlerin, maya mantarlarının ve hastalık yapıcı bakterilerin oluşmasını azaltıyor.
Günde en az 30-35 gr lif yemeniz gerektiğini belirtmiştik. Genel bir fikir edinmeniz için bazı yiyeceklerdeki lif oranına bakalım.
Kepek: En kolay, en ucuz, en iyi kabızlık ilacı
Eğer kabızlığın nedeni yanlış beslenme ise, her gün azıcık kepek yemekle sorunu çözmek mümkün.-Kepek kabızlığı önlemede en kolay, en ucuz yöntem. Eğer sorununuz hafifse her gün 1-2 kaşık kepek yemeniz yeterli. Yemeklerinize, çorbalarınıza, pilavınıza karıştırabilirsiniz.
Kronik kabızlık çekenlere günde yarım su bardağı kepek yemelerini öneriyoruz. Ancak bağırsaklarınıza, bu yeni beslenme biçimine alışması için zaman tanımalısınız. Kepek miktarını yavaş yavaş artırın. Önce 2 kaşıkla başlayıp ertesi gün 4 kaşığa, sonra yarım bardağa çıkın. Sabahları bir kase yoğurtla karıştırıp yiyebilirsiniz. Başta tadı hoşunuza gitmeyebilir. Ama kısa sürede alışacaksınız. Zenginleştirmek için içine kuru veya taze meyve parçaları doğrayabilir, ayçiçeği çekirdekleri, keten tohumu, üzüm taneleri, ceviz, fındık veya badem serpebilirsiniz. Bu ayrıca sabahları aşırı tatlı, kilo aldırıcı yiyeceklere yönelmenizi de engelleyecek. Tatlı krizlerinizi azaltacak. Kepeğe başladıktan 15 gün kadar sonra bu değişiklikleri fark edeceksiniz. Örneğin, sabahları reçel, bal yeme alışkanlığınız varsa artık canınız istemeyecek. Kilo vermek için de iyi bir yöntem!
Dikkati Kepeğin iyi geldiğini görünce miktarı aşa artırmayı denemeyin.
Aşırı tüketilirse bağırsak içinde topak yapıp tıkanıklıklara yol açabilir. Deneyerek sizin için gerekli miktarı bulun. Günde yarım bir su bardağını geçmeyin. Yüksek lifli besinler çok hızlı tüketildiğinde şişkinlik ve gaz yapabilir.
Su-Su-Su !!!
Liften zengin beslenmenin yanı sıra çok önemli olan bir nokta da su içmek. Sadece liften zengin yiyecekleri yiyip yeterli su içmezseniz olmaz. Kalın bağırsağın her gün en az 1,5 litre suya ihtiyacı var. Lif suyu emerek şişiyor, dışkıya hacim katıp dışarı sürüklüyor. ‘Çok meyve sebze yiyorum, ama yine de kabızım’ diyebilirsiniz. Büyük bir olasılıkla yeterli su içmiyorsunuzdur.
Çoğu kişi çay ve kahveyi suya sayar. Çay ve kahvenin idrar söktürücü özelliği vardır. Yani vücuttan su kaybına neden olur, kabızlığa yol açarlar. Bitkisel çayları su yerine sayabilirsiniz. Mevsime göre değimekle birlikte bir kişinin günde 1,5-2 litre (8 bardak) su içmesi gerek. Kronik kabızların ise bunun neredeyse iki katı kadar kadar su içmeleri gerekiyor.
Beyaz Ekmeğe Hayır !!!
Ekmeğin yapıldığı unun insan sağlığı üzerinde büyük etkisi var.” Hipokrat (Tıbbın babası-M.Ö. IV,yy)
Tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat, ekmeğin insan sağlığı üzerindeki etkisini yüzyıllarca önce saptamış. Ekmeğin kepekli, doğal undan mı, yoksa işlemden geçmiş, kepeği alınmış, rengi açılmış, kabuğu soyulmuş buğdaydan elde edilen ince beyaz undan mı yapıldığı çok önemli. Türkiye’de ana beslenme maddesi olan beyaz ekmek değerli besin maddelerinden, vitamin ve minerallerden, liften neredeyse tamamen yoksun, şişmanlatıcı kabızlık yapıcı. Üstelik çok yenildiğinde bazı kişilerde gaz ve şişkinliğe de yol açıyor Beyaz ekmeği evinize sokmayın. Doğal undan yapılmış, kepekli, esmer ekmeğe alıştırın kendinizi. Zevkler tabii ki değişebilir, ama bizce tadı çok daha güzel. Çevrenizde doğal unlardan ekmek yapan bir fırın varsa alışverişinizi oradan yapın.
Beyaz Pirince Hayır !!!
Pilavı sevmeyen azdır. Sadece Türkiye’de değil dünyada en çok tüketilen tahıl pirinç. Ancak doğal hali olan esmeri değil, beyazı tüketiliyor. Pirinç tarladan çıktıktan sonra fabrikalarda beyaz pirince dönüştürülürken dış kabuğu, kepeği çıkartılıyor. Geriye B vitaminleri, E vitamini, kalsiyum ve fosfordan neredeyse tamamıyla arındırılmış, değeri azaltılmış bir besin maddesi kalıyor. Oysa kepekli pirinç doğanın en büyük iyileştiricilerinden. Hem besleyici, hem de sakinleştirici özelliği var. Beyaza oranla 1o kat fazla mineral içeriyor.
Beyaz pirincin kepeği alındığından kabızlığa yol açıyor. Piyasada doğal kepekli pirinç satılıyor. Bir kez bu pirinçle pilav yapmayı deneyin. Kabızlığınızı gidermeye yardımcı olacak. Tadını çok beğeneceğinize eminiz.
Kahve !!!
Sabahları bir bardak kahvenin ardından tuvalete koştuklarını söyleyenlerin sayısı fazla. Evet doğru! Kahve hızlı ve yumuşak bir laksatif, kalın bağırsağa nörolojik bir mekanizmayla mesaj gönderdiği düşünülüyor. Arada sırada kabız olanlar için uygulanabilir bir yöntem. Bir bardak koyu kahveyle rahatlayabilirler. Ancak kabızlığı gidermek için sürekli kahveyi ilaç olarak kullanmak hatalı. Kahve kafein içeriyor. Kafe inin, idrara çıkartıcı özelliği var: vücutta susuzluğa, kadınlarda selülite yol açıyor. Bağımlılık yapıyor.
Kahveyi mümkünse yaşamınızdan tamamen çıkartın. Kahveye elveda demek çok zor biliyoruz. Çünkü tiryakiler için ne anlama geldiğini biliyoruz. Biz tamamen bırakamasak da minimuma indirmeyi başardık. Siz de yapabilirsiniz. Yararlarını -özellikle kadınlar için söylüyoruz- hemen göreceksiniz.
Çay ve kahvede bulunan kafein bazen kabızlığa da yol açabiliyor.
ABD Kuzey Carolina Üniversitesi’nde 5000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada sık sık kabız olanların daha çok çay ve kahve içtiği belirlenmiş. Aynen sürekli kabızlık çayları veya laksatif ilaç içenlerde olduğu gibi, kalın bağırsak sinirleri belki de kahve ve çayın uyarıcı etkisine alışıp tembelleşiyor.
Laksatifler
Bağırsak hareketlerini artıran, dışkıyı yumuşatan, hacim kazandıran maddelere laksatif denir. Bunlar hap, toz, solüsyon, bitkisel çaylar şeklinde satılıyor. Özellikle laksatif çay kullananların sayısı hızla artıyor. Her gün sinameki içen, sinamekisiz hiçbir yere adım atmayanlar var. Ancak laksatiflere dikkat! Laksatifleri en son çare olarak düşünün. Çok nadir kabız oluyorsanız veya önemli bir davete gidecekken rahatsız olmak istemiyorsanız, seyahatlere çıkmadan önce ve seyahat boyunca tamam. Laksatifler kesinlikle her gün alınmamalı.
Eğer laksatifsiz dışkı çıkarmıyorsanız, konunun uzmanı bir doktora görünmenizde büyük yarar var.
Laksatifler Nelere Yol Açıyor ???
• Bağırsaklarınız tembelleşebilir. Çünkü bağırsak, hareketine başlamak için laksatifin uyarısını bekler hale geliyor.
• Bazı laksatifler bağırsaklarınızı etkileyip hassas hale getirebilir hemoroid ve kanamalara yol açabilir.
• Yediklerinizden gerekli besinleri almadan yiyecekler dışkıyla vücudunuzdan hızlı bir şekilde ayrılabilir. Önemli vitamin ve minerali, besinler bağırsaklarınızdan emilemeden dışarı atılırlar. Boşuna yemiş olursunuz. Ayrıca bağırsaklarınızda vitamin K ve kansere karşı maddeler üreten yararlı bakteriler de aşırı laksatif kullanımı ile birlikte vücudunuzdan atılabilir, bağırsaktaki doğal bakteri dengesi bozulabilir.
• Aşırı gaza neden olabilirler.
• İshal olabilirsiniz.
Yiyeceklere Bağlı Olmayan Kabızlık Nedenleri
Egzersiz yapmamak
Fazla hareket etmeyi gerektirmeyen işi olanlarda; sürekli oturarak çalışanlarda ve egzersiz yapmayanlarda daha fazla kabızlık görülüyor. Dışkı kalın bağırsağın ritmik kasılmalarıyla ilerleyip, çıkışa, anüse doğru yol alır. Egzersiz yapmak; yürüyüş, aerobik, jogging, yer hareketleri kalın bağırsağın kasılmalarını kolaylaştırır. Çok tembelleşmiş bir kalın bağırsak bile 2-3 günlük sporun ardından hareketini artırmaya başlayacaktır. Düzenli spor yapanların genelde kabızlık sorunları yoktur. Haftada en az 3 kere yarım saat kadar yürümeyi deneyin. Ya da her sabah kahvaltıdan önce 15 dakika kadar aerobik veya yer hareketleri yapın. Hedef karın kaslarınızı çalıştırmak olmalı.
Siz üzülünce o da üzülüyor
Vücudunuzda psikolojik durumunuzdan belki de en çok etkilenen kalın bağırsaklar. Stres, kızgınlık, içe atılan duyguların kalın bağırsak üzerinde büyük etkileri var. Bağırsak kasları adrenalin gibi stres hormonlarına karşı çok duyarlı. Strese bağlı duygusal değişiklikler, hormon dalgalanmaları bağırsakların ritmini, hareketlerini değiştiriyor. Kiminde sık tuvalet ihtiyacı uyandırıyor, kimini kabız yapıyor. Kabızlıktan rahatsızlık duyup düşüncelerinizi bağırsaklarınıza odakladıkça kalın bağırsağı daha da üzüyorsunuz ve sorun artarak devam ediyor. Kalın bağırsaklar yakın arkadaşlar gibi. Siz üzülünce o da üzülüyor, siz mutlu oldukça o da mutlu oluyor. Arkadaşınızı üzmeyin!
Yolculuk hastalığı
Yolculuklar, özellikle de 2-3 saati aşanlar, kabızlığa yol açan nedenlerden biri. Uçak yolculuklarından sonra çoğu kişi kabızlık çeker. Yurt dışı seyahatlerinden sonra kabız olmayan yok gibidir. Yolculuk kabızlığının çeşitli nedenleri var. Evden uzaklaşınca tuvalete gitme zamanları, rutin değişiyor. Uçaklarda tuvaletler küçük, rahatsız veya kapılarında sürekli kuyruk oluyor; içeride uzun süre kalmak mümkün değil. Bu yüzden ihtiyaç ertelenebiliyor. Ayrıca ülkeler arası saat değişikliği vücudu şaşırtıyor. İç saatimiz bu değişikliğe uyum göstermekte zorlanıyor. Yemekler de farklılaşıyor. Genelde dışarıda yendiğinden, sandviç, hamburger, pizza gibi katı gıdalar tercih edildiğinden yeterince lif alınamıyor. Sonuçta kabızlık oluyor.
Bu gruptaki yiyecekleri çok daha az tüketmeniz gerekiyor
- Et
- Süt
- Peynir
- Yumurta
- Fabrikada işlemden geçmiş tahılların unundan yapılan yiyecekler (Buğday, pirinç, mısır unları)
- Beyaz ekmek-pirinç-makarna
- Çay, kahve
Bu Gruptaki Ürünlere Evet
• Su
• Bitkisel çaylar
• Kepek – özellikle buğday ve pirinç kepeği
• Kepekli ekmek
• Baklagiller, bezelye, fasulye, mercimek
•Tahıllar: Rafine olmayan buğday, pirinç, bulgur
• Tohumlar; ayçiçeği ve kabak çekirdekleri (kavrulmamış) keten tohumu, susam
• Kuru meyveler; erik, incir, kayısı
• Kök sebzeler; havuç, kereviz, turp
• Yapraklı sebzeler, maydanoz, roka, kıvırcık marul, lahana, ıspanak, dereotu
• Tüm meyveler; özellikle elma, portakal
• Fındık, ceviz, badem
• Probiyotik yoğurtlar veya doğal yoğurtlar
KABIZLIK İÇİN ÖNERİLER
- Dışarı çıkma ihtiyacı hissedince mutlaka tuvalete gidin, ertelemeyin.
- Düzenli tuvalet alışkanlığı edinin.
- Sabahları mümkünse 15 dakika erken kalkıp, tuvalette biraz fazla kalarak bağırsaklarınıza zaman tanıyın.
- Tuvalette otururken karın bölgenize dairesel hareketlerle masaj yapın. Ancak elleriniz soğuk olmamalı.
- Liften zengin yiyecekleri artırın.
- Alafranga tuvalet kullananlar için: Eğer tuvalet yüksekse ayaklarınızın altına bir kutu yerleştirin. Böylece baldırlarınız göğsünüze yaklaşacak, çömelme pozisyonunda olacaksınız. Doğal olanı da budur. Alaturka tuvaletlerin bu açıdan avantajı var.
- Fazla ıkınmayın. Hemoroid ve yırtık oluşumunu artırabilir. Ayrıca aşırı ıkınma beyin damarlarında genişleme olanlarda kanamaya neden olabiliyor.
- Stresi azaltmaya çalışın. Stres kalın bağırsak hareketlerini yavaşlatıyor.
Gelecek Yiyeceklerde Kitabından Alınmıştır.
Kabızlık problemi yaşıyor musunuz? Tuvalet alışkanlıklarınız nasıl? Kabızlık problemini ciddiye alıyor musunuz. Bu tür sorulara cevap verebilirsiniz.
Kabızlık İlaçları Hakkında; Kabızlık ilaçlarının yan etkileri var mı? Bağırsaklara bir zararı olur mu?
Prof. Dr. Serhat Bor kabızlık önleyici ilaçlar hakkında bakın ne diyor?
Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, kabızlığın, çok sayıda hastada birtakım davranış değişiklikleri ve nefes egzersizleri ile kısa süreli ilaç tedavisiyle çözüme ulaştırılabildiğini ifade ederek, kabızlık önleyici ilaçların “alışkanlık” yaptığı söyleminin yanlış olduğunu belirtti.
AA’ya göre; Bor, yaptığı yazılı açıklamada, stres, düzensiz beslenme, katkı maddeleri, yoğun iş temposu ve edinilen bazı alışkanlıkların, kabızlık yakınmasıyla başvuruların artmasına neden olduğuna değinerek, kabızlığın yaşam kalitesini ciddi oranda bozan bir sorun olduğuna işaret etti.
Kabızlığın, günlük pratikte gastroenteroloji uzmanlarının en sık gördüğü olgular ve aile hekimleri arasında en fazla konulan tanılar arasında bulunduğunu anlatan Bor, şu bilgileri paylaştı:
“Ülkemizde fonksiyonel bağırsak hastalığı yüzde 22,4, kabızlık yüzde 8,3 sıklığında bulunmuştur. Kadınlarda daha sık görülür. Her yaşta görülebildiği gibi gebelik, stres, hareketsizlik, aşırı diyet yapılması, tiroidin az çalışması, nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıklar ve özellikle ilaçlar tetikleyici olabilir. Yaşlılarda sıklığı ve ciddiyeti artmaktadır. Ölüm riski hiç olmasa da bazen hastaları bezdirecek kadar şiddetli yakınmalar oluşturur.”
“AZ SIVI ALMAK, POSASIZ BESLENMEK KABIZLIĞA ZEMİN HAZIRLAR”
Bor, üç ayrı kabızlık tipi bulunduğunu, tanı için hasta öyküsünün yeterli olduğunu ve özel merkezlerde yapılan testlerle alt gruplar saptanarak bunlara yönelik tedavi uygulanabildiğini belirtti.
Alarm bulguları denilen tehlike işaretleri olmadığı durumlarda kolonoskopi gibi ileri inceleme gerekmediğine işaret eden Bor, kabızlığın tedavisine ilişkin şunları kaydetti:
“Çok sayıda hastada, birtakım davranış değişiklikleri ve nefes egzersizleriyle ve sadece kısa süreli ilaç tedavisiyle çözüme ulaştırılabilir. İlk yapılması gereken, yaşam tarzında kabızlığa yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin tuvalet seçerek dışkılamayı ertelemek, az sıvı almak, posasız beslenmek kabızlığa zemin hazırlar.
İlaçlarla ilgili çok sayıda yanlış inanış mevcuttur. En sık söyleneni kabızlık önleyici ilaçların ‘alışkanlık’ yaptığı veya bağırsaklara zarar verdiğidir. Bu söylemler yanlıştır. İlaç tedavisinde ülkemizde yakınlarda kullanılmaya başlanan polietilen glikol grubu ile laktuloz en başarılı olanlarıdır. Ne yazık ki ilk sayılan grup SGK tarafından ödenmemektedir. Yurt dışında yeni ve başarılı ilaçlar geliştirilmiş olmakla birlikte mevcut fiyat politikaları nedeniyle yıllardır ülkemizde piyasaya yeni ilaç çıkarılmamaktadır.”
Haberin Kaynağı: http://www.haberturk.com/kabizlik-onleyici-ilac-aliskanlik-yapmaz-1811970